Tosun Terzioğlu Biyografisi
13 Mart 1942 yılında İstanbul’da doğan Tosun Terzioğlu, 1961 yılında Robert Koleji’nden mezun olduktan sonra, lisans derecesini 1965 yılında matematik dalında İngiltere’de Newcastle-upon-Tyne Üniversitesi’nden ve doktorasını 1968 yılında Frankfurt Üniversitesi’nden almıştır. Wuppertal Üniversitesi, Michigan Üniversitesi, ODTÜ ve Sabancı Üniversitesi’nde çalışan Terzioğlu, Matematik alanında 50’nin üzerine bilimsel makalenin ve kitabın yazarı olarak TÜBİTAK Teşvik Ödülü ve TÜBİTAK Bilim Ödülü sahibidir. Eğitimci ve araştırmacı olarak başarısının dışında, ODTÜ’de Matematik Bölüm Başkanlığı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı, NATO Bilim Komitesi Türkiye temsilciliği, Sabancı Üniversitesi kurucu rektörlüğü gibi önemli görevler üstlenmiştir ve 19 yıl boyunca Türk Matematik Derneği Başkanlığı yapmıştır.
Sorma!
Matematik, soru sormaktır. İnsan merak etmeseydi, soru sormasaydı, matematik nasıl oluşurdu? Matematikçi hep sorar. Bazan kendi sorar, kendi bulur. Bazan biri sorar, başkası bulur. Bazan keşiş gibi tek başına bulur, ama çoğu bazan bir kara tahta karşısında beraber. Derdini paylaşmayan pek derman bulamaz burada da. Peki matematikçi kime sorar? Matematiğin özgür hiyerarşisinde, soru sorulanlar vardır. Kendilerini yaptıkları iş ile kabul ettirmişlerdir. Onlara soru sorulur. Gençlere tavsiye edilir, git ona sor.
Tosun soru sorulan nadir matematikçilerimizdendi. Fazla nadirdi, fazla biliyordu, sadece matematiği değil, üniversiteyi, araştırmayı, tarihi, coğrafyayı, denizi, rüzgarı, balığı, yüzmeyi, futbolu, ve siyaseti ona sorar olduk. Bırakırdı soralım. Herşeye, “tosunca” bir cevabı vardı, sessizlik dahil.
Türk Matematik Derneği’ni Tosun’un yirmi yıla yakın başkanlığı ardından devralmak kolay değildi belki ama Tosun vardı. Yirmi yıl başkanı olduğu kurulda, iki yıl üye olarak oturdu, bayrağı devrederken koşmaya devam etti. Sonra ise, her sorumuza, her derdimize cevap verdi, tosunca. Bazan epostamı alır, akşama telefon eder, fikrini söyler, bazan bir iki kelime ile cevap verir. Bazan susar. Bazan hemen anlardım tosuncayı, bazan düşündürürdü. Bazan kızar susardı, bazan genel yön makul ise, gerisi teferruat diye uğraşmazdı. Bazan o, bazan bu, Tosun vardı, ve cevabı hazırdı.
Hastahaneye son gidişlerimde hep tereddüt ettim, bir yandan sevineceğini, bir yandan da istemeyeceğini düşündüğüm için. Son gidişlerimden biriydi. Çekindiğimi saklamak , hele hele herşey ortada iken “nasılsın? “ dememek için, “Tosun, sana sorularım var!” dedim.
Ve ilk ve son olarak Tosun’dan hiç duymadığım bir cevap geldi:
– “Sorma !”
Betül Tanbay
Türk Matematik Derneği Başkanı
23.2.2016